İnşaat
mühendislerinin işsizlik ve yoksullukla boğuştuğuna dikkat çeken İMO Yönetim
Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç “İnşaat mühendislerinin yüzde 75’i yoksulluk
sınırın altında çalışıyor” dedi.
Araştırma sonuçlarına göre, her 10 inşaat mühendisinden 3’ü
işsiz. İşsizlik oranı, kadın ve genç inşaat mühendislerinde daha da yükseliyor.
Her 10 kadın inşaat mühendisinden 5’i işsiz. Bu işsizlik beraberinde hak
kayıplarını da getiriyor. İnşaat mühendislerinin yüzde 30’a yakını devletin
belirlediği resmi asgari ücret olan 2 bin 825 liranın altında ücret alıyor. Bu
da onların “kayıt dışı” çalıştırıldıkları sonucunu doğuruyor.
İMO Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç, inşaat mühendislerinin
asgari ücretin altında çalışmasını “izahtan uzak” olarak değerlendiriyor ve
şunları söylüyor:
“Geriye kalanları da bundan daha iyi değil. Yüzde 20’lik bir
kısmı da 2 bin 825 lira ile 4 bin 200 lira arasında değişiyor. 4 bin 200 lira
da TMMOB’un belirlediği bir mühendisin alması gereken net asgari ücret. Bunun
anlamlı şu yaklaşık yüzde 50’si TMMOB’un belirlediği rakamların altında
çalışıyor.
Yaklaşık yüzde 24,7’i ise 4 bin 200 ile 7 bin 500 lira arasında
çalışıyor ki bu da Türk-İş’in 4 kişilik bir aile için belirlediği yoksulluk
sınırı 8 bin 912 liradır. Buradan şu sonuca ulaşıyoruz, inşaat
mühendislerinin yüzde 75’i yoksulluk sınırın altında çalışıyor. Bu da
sektördeki ve mühendislik alanındaki krizi gösteriyor.”
Yüzgeç, asgari ücretin altında nasıl ücret verilebildiğini ise
“Sigortasız çalıştırma ve imza karşılığı verilen ücretler, denetimsizlik” diye
açıkladı.
‘KAĞIT
ÜZERİNDE HİZMETLER’
İMO Yönetim Kurulu Başkanı Yüzgeç, sektördeki işsizliğin ve
işsizliğin de nedenleri arasında olan ücretlerin düşmesini şöyle açıkladı:
İşsizliğin en temel sebebi krizden ziyade genel olarak inşaat
sektöründe mühendislik hizmetlerine duyulan ihtiyacın göstermelik nitelikte
kalmış olması. Bu yapısal bir sorun. Yapısal sorunun krize dönüşmüş olan inşaat
sektöründe büyük işsizlik oranlarına ve işsiz kitlelere sebebiyet vermesi
kaçınılmaz oluyor.
Mühendislik hizmetlerinde önemli açıklar var. Hizmet açığı varken inşaat
mühendisleri arasında çok ciddi işsizliğin olması sektörel ve yapısal
bozukluğun göstergelerinden birisi.
Bugünkü mevzuatta bir şantiye şefi 5
ayrı şantiyede görev yapabilir pozisyonda. Halbuki şantiye şefi tam zamanlı
olarak bir şantiyede olmalı. 5 ayrı şantiyede olmak eşyanın tabiatına aykırı.
Aynı durum yapı denetim sistemi için de
geçerli, hizmetler kağıt üzerinde kaldı. Hizmetler sadece imza boyutunda. İmza
boyutunda kalmış hizmet yapı güvenliği açısından risk oluştururken, diğer
yandan da gerçek istihdamı sağlayamamakta.
Kamu yatırımlarında azalma var. Kamu
yatırımların özel sektöre devrediliyor olması kalkınma ve altyapı faaliyetlerini
sekteye uğratırken, diğer yandan da tabii ki verilmesi gereken mühendislik
hizmetlerine imkan sağlayamıyor ve işsizliğe sebep oluyor.
‘KADINLAR UCUZ EMEK’
Yüzgeç kadınlarda yüzde 50’e varan
işsizliğin nedenlerinin başında cinsiyet eşitsizliği geldiğini kaydederek,
“Kadın emeği daha ucuz ve kolay göz ardı edilebilir nitelikte görülüyor. İnşaat
mühendisliği, alan olarak kadınların tercih etmedi.ği
bir meslek dalıydı. Yüzde 12 civarında kadın inşaat mühendisi var şu anda.
Şantiyenin erkek yoğunluklu olması, dolayısıyla da illa yönetim sürecinde de
erkek olması gibi bir kanaat etkin” dedi. Yüzgeç, kadınların genellikle proje,
danışmanlık bürolarında istihdam edildiğini belirtti.
SEKTÖR TOPARLANDI AMA MÜHENDİSLER İŞSİZ KALDI
Araştırmada inşaat mühendislerinin
pandemi döneminde yaşadıkları da anlatılıyor. Araştırmaya göre özel sektörde
çalışan mühendislerin, yüzde 37'si pandemide hak kaybı yaşadı, bunlardan yüzde
33,2'si ücretsiz izne çıkarıldı, yüzde 26,6'sı ücretlerde düşüş yaşadı ve yüzde
19,6'sı ise işten çıkarıldı. İMO Yönetim Kurulu Başkanı Yüzgeç, şunları
söyledi:
“2020 yılında inşaat sektörünün 2019’a
oranla daha geliştiğini hatırlatarak, “2020 yılında 111 milyon metrekarelik bir
alana yapı ruhsatı verilirken, 2019 yılında 75 milyondaydı. İnşaatlarda çalışan
sayısı 706 binden 720 binlere çıktı. Bu tersinden bir gösterge ama 2019 yılında
iş cinayetlerinde 330 kişi, 2020 yılında ise 365.andemi
döneminde mühendislerin istihdamında ve haklarında önemli oranda gerileme var.
Halbuki sektör toparlanma sürecinde. İş cinayetlerindeki artış yükselmiş
durumda. Görülüyor ki pandemi süreci kimi kesimler tarafından fırsata
çevrilmiş. Mühendislik hizmetleri maliyet unsuru olarak görülüp, elimine
edilmeye çalışmış.”
Yüzgeç, pandemi döneminde sektörde
yapılan denetimlerin azaldığının da verilerle görülebildiğini belirtti.