
Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO), Türkiye’nin en can alıcı sorusunu Van’dan sordu: "Barış Nasıl Tesis Edilir?" Akademisyen, siyasetçi ve iş dünyasının buluştuğu dikkat çekici söyleşide; ekonomik uçurum, demokrasi ve güvenlik politikaları masaya yatırıldı.
Van TSO, kentin entelektüel birikimine katkı sunan çarpıcı bir organizasyona daha imza attı. Moderatörlüğünü Prof. Dr. Suvat Parin’in yaptığı, Eski Bakan Hüseyin Çelik, Prof. Dr. Mehmet Altan ve Van TSO Başkanı Necdet Takva’nın konuşmacı olduğu panelde, salonu dolduran katılımcılar "toplumsal barışın kodlarını" dinledi.
Takva'dan "Ekonomik Uçurum" İsyanı
Söyleşinin en dikkat çeken çıkışlarından birini Van TSO Başkanı Necdet Takva yaptı. Barışın ekonomik refahla doğrudan ilişkili olduğunu vurgulayan Takva, Doğu ve Batı arasındaki gelir adaletsizliğini şu çarpıcı verilerle özetledi:
"Marmara Bölgesi milli gelirden aslan payını, yani yüzde 43'ü alırken; 14 ili kapsayan Doğu Anadolu sadece yüzde 4,3 ile yetinmek zorunda kalıyor. Banka mevduatları batıda birikiyor, Vanlı sermayeye ulaşamıyor. Bu tablo, eşitsizliğin kronikleşmiş halidir."
Altan: "Adalet Yoksa, Yoksulluk Derinleşir"
Yazar ve Akademisyen Prof. Dr. Mehmet Altan ise meselenin sosyolojik ve demokratik boyutuna parmak bastı. Doğu Anadolu'nun yıllardır kalkınma politikalarının dışında bırakıldığını belirten Altan, "İnsanların yaşadığı kentte gelecek kurabilmesi 'umut' ile mümkündür. Adil bir kalkınma ve demokrasi olmazsa; göç, yoksulluk ve işsizlik kader haline gelir" tespitiyle salondan büyük alkış aldı.
Hüseyin Çelik: "Ezber Bozan Çıkış"
Söyleşinin finalinde söz alan Eski Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Hüseyin Çelik, "Terörsüz Türkiye" hedefinin sadece güvenlik tedbirleriyle sağlanamayacağının altını çizdi. Çelik, çözüm reçetesini şu sözlerle açıkladı:
"Bu süreç çok boyutlu bir meseledir. Sadece güvenlikle olmaz. Bölge halkının hayatında somut iyileşmeler şart. Genç istihdamı, eğitim ve sosyal politikalarla desteklenmeyen bir barış süreci kalıcı olamaz. Devlet, geçici adımlar yerine uzun vadeli ve kapsayıcı olmak zorundadır."dedi.