Yaban Hayvanları Koruma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, bu durumun ilerleyen yıllarda ayılarla insanlar arasında potansiyel çatışmalara yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Ayılara verilen yiyeceklerin bu dengesizliği artırdığını vurgulayan Aslan, doğal ekosistemi koruma çağrısı yapıyor.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, küresel ısınma ve beslenme alışkanlıklarındaki değişimlerin etkisiyle ayıların kış uykusuna yatmamasının endişe verici bir durum oluşturduğunu belirtiyor. Van Gölü Havzası'nda bulunan el değmemiş coğrafyanın, birçok yaban hayvanına ev sahipliği yaptığı biliniyor.
Havzanın, Van, Bitlis ve Hakkari illerinin kırsal bölgelerinde bozayı türlerine ev sahipliği yaptığı bilinen bir gerçek. Ancak son yıllarda havaların soğumasıyla birlikte, kış uykusuna yatması gereken ayıların bu alışkanlıklarını değiştirmesi bilim insanlarını endişelendiriyor. Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, yaptığı açıklamada, "Böyle giderse önümüzdeki yıllarda ayılarla insan çatışması hakkında çok habere denk geleceğiz" ifadelerini kullanıyor.
Konuyla ilgili çalışmalar yürüten Prof. Dr. Aslan, küresel ısınma ve yiyecek temini konusundaki değişikliklerin ayıların kış uykusuna yatmalarını etkilediğini belirtiyor. Ayıların, sıcak aylarda beslenip yağlandıktan sonra kış aylarında metabolizmalarını yavaşlatarak kış uykusuna geçtiklerini açıklayan Aslan, ancak son yıllarda bu sürecin geciktiğini ve hatta bazı ayıların kış uykusuna yatmadığını dile getiriyor.
Ayıların kış uykusuna yatmamalarının temel sebebinin, küresel ısınma ve artan yiyecek bulma kolaylığı olduğunu belirten Aslan, "Yılın 12 ayı yiyeceğe ulaşabilen bir ayı kış uykusuna yatmaz. Bu nedenle ayılara yiyecek verilmemesi ve beslenme alışkanlıklarına müdahale edilmemesi gerekiyor" diyor.
Prof. Dr. Aslan, ayrıca, ayıların insanlarla karşılaşmamak adına yiyecek aramak için yaşam alanlarına inebileceğini ve bu durumun insanlarla çatışmaya neden olabileceğini vurguluyor. Yaban hayvanlarının ekolojik dengesini korumak adına insan müdahalesinden kaçınılması gerektiğini ifade ediyor ve bu konuda bilinçli davranışların sergilenmesi gerektiğini belirtiyor.