Bir seçim arifesinde söylenen bu söz cezalandırıldı.
Yine bir seçim sonrasında "Biz iktidarda olduğumuz sürece cezaevinden çıkması mümkün değildir" sözü de Demirtaş hakkındaki peşin hükmün verildiğinin kanıtı...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, gücünün simgesi Beştepe'deki konuşmasına eşlik eden 'idam' sloganları da Demirtaş'ın hedef halinin süreceğinin başka bir kanıtı.
HDP siyasetinin güçlü aktörlerinden Demirtaş için idam sloganları atılırken, HDP Genel Merkezi'nin konuyu Twitter üzerinden bir açıklamayla geçiştirmesi Demirtaş-mevcut yönetim arasında bir mesafe olduğunu gösterir nitelikte, kanımca… HDP Sözcüsü Ebru Günay'ın yazılı metne bağlı kalarak yaptığı açıklamadaki şu ifade Demirtaş'a yönelik olabilir:
"Eleştiri de özeleştiri de kurumsal sorumluluk temelinde yapılacaktır. Bu yüzden bireysel kararlara ve bireysel inisiyatiflerle bu dönem karşılanamaz ve var olan yetersizlikler aşılamaz."
HDP bir anlamda Demirtaş'a yöntemin yanlış demek istemiş olabilir. Demirtaş ise "sesinin yankılanıp kendisine döndüğünden" ve "kurumların işlememesinden" söz ediyor.
Ancak Demirtaş'ın eleştirilerinin bir karşılık bulacağı aşikar. Demirtaş gazeteci İrfan Aktan'a verdiği söyleşide "Bu süreçten çıkarılacak derslerle yerelden başlayarak hızla büyük kongrenin toplanması ve yönetimde değişiklikle birlikte taze kana ihtiyaç olduğu kanaatindeyim" demişti.
Parti sözcüsü Ebru Günay da "Değişim sürecini büyük kongre ve konferans süreciyle tamamlayacağız" dedi. Aslında HDP seçimlerden çıkan sonuçların bir özeleştirisi olarak olağanüstü kongreye gidecek. Zira HDP son olağan kongresini geçen yıl temmuz ayında yapmıştı. Parti tüzüğüne göre de olağan kongre iki yılda bir yapılıyor.
Olağanüstü kongre için temmuz ayı konuşuluyor. Kongreye giderken parti yönetiminden istifa beklentisi çok gerçekçi olmaz, ki HDP geleneğinde istifa da pek yok. Eleştiri ve özeleştiri geleneği var.
Şimdi gelelim kimi kulis bilgilerine. Parti içinde kimi isimler Demirtaş'ın eleştirilerini yerinde olduğunu ancak zamanlama ve yöntemin yanlış olduğunu düşünüyor.
Ancak HDP'nin ortak aday siyasetinin parti içinde önemli tartışmalara neden olacağı anlaşılıyor. Zira yeri geldiğinde "kilit" yeri geldiğinde "anahtar" siyasetiyle oyun kurucu siyaset üretmeye çalışan HDP bu hedefinin uzağına düştü.
Ancak Demirtaş'ın "aktif politikayı bu aşamada bırakıyorum" ifadesindeki "bu aşama" vurgusu yenilenme, yeniden yapılanma çağrısıyla uyumlu.
Demirtaş bu süreci örerken seçmenle doğrudan ve açık konuşmayı tercih etti. Belki de bunun daha etkili olacağını düşündü. Kaldı ki etkili de oldu.
Bu arada Yeşil Sol Partisi'nin de kongre sürecini işleteceği konuşuluyor. HDP'nin kapatılması, siyasi yasaklar, hazine yardımı gibi nedenlerden dolayı Yeşil Sol'la devam edilmesi gündemde. Ancak Yeşil Sol'un yeni bir isimle yola devam edebileceği de ifade ediliyor.