İran Meclisi Zehirlenme Vakalarını Araştırma Komisyonu Üyesi Muhammed Hasan Asferi, ülkede üç ayı aşkın süredir devam eden çocukların kitlesel zehirlenme vakaları hakkında açıklamada bulundu. Hasan Asferi, 30 Kasım 2022 tarihinden bu yana ülkede 5 binden fazla öğrencinin zehirlendiğini açıkladı.
AA'nın haberine göre, Araştırma Komisyonu Üyesi Asferi, 'zehrin türü ya da kaynağının henüz tespit edilemediğini, araştırmaların sürdüğünü' aktardı.
'GAZ YAYILIMI OLDUĞUNA YÖNELİK İFADELER VAR'
Ülkedeki toplu zehirlenme vakalarına ilişkin İstihbarat, İçişleri, Eğitim, Sağlık Bakanlıkları ile Devrim Muhafızları ve polis teşkilatı temsilcilerinin katılımıyla toplantı yapıldığını bildiren İran Meclisi Zehirlenme Vakalarını Araştırma Komisyonu Üyesi Muhammed Hasan Asferi, toplantıda sunulan raporda dile getirilen bulguları paylaştı. Asferi, '30 Kasım 2022'den bu yana 25 eyaletteki 230 okulda 5 binden fazla kız ve erkek öğrencinin zehirlendiğini' açıkladı.
'Zehirlenmelerin sebebinin tespit edilmesi için çeşitli testlerin yapıldığını' belirten İranlı yetkili, 'zehrin türü ya da kaynağının tespit edilemediğini ve araştırmaların devam ettiğini' ifade etti. Asferi, 'yüzde yüz doğrulanmayan bilgilere göre bazı yerlerde çürük meyve kokusuna benzer gaz yayılımı olduğuna yönelik ifadelerin olduğunu' belirtti. Araştırma Komisyonu Üyesi Asferi, 'Sağlık Bakanlığı'nın olayı ciddi bir şekilde takip ettiğini ve Bakanlık'tan gelecek sonuçları beklediklerini' sözlerine ekledi.
Ne olmuştu?
Nedeni henüz net olarak açıklanmayan zehirlenme vakalarıyla ilgili çalışma yürüten Meclis Eğitim, Araştırma ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Alirıza Monadi Sefidan, "Yapılan takip ve test sonuçlarına göre, okullarda kullanılan zehirde N2 (diazot) gazının bulunduğu tespit edildi" açıklamasında bulunmuştu. İran Eğitim ve Öğretim Bakan Yardımcısı Yunus Penahi ise 26 Şubat'ta düzenlediği basın toplantısında, öğrencilerin zehirlenmesinin kasıtlı olduğunu değerlendirdiklerini ifade ederek, "Bazı kişilerin başta kız okulları olmak üzere tüm okulların kapatılmasını istediği tespit edildi" demişti.
Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, şüpheli zehirlenme olaylarını araştırmak üzere 1 Mart'ta İçişleri Bakanı Ahmed Vahidi ve İstihbarat Bakanı İsmail Hatib ile Sağlık Bakanı Behram Aynullahi'yi görevlendirmişti. Reisi 3 Mart’ta yaptığı açıklamada, zehirlenme vakalarını, 'düşmanın halkta korku ve umutsuzluk yaratma komplosu' olarak nitelendirmişti.
Bazı veliler, ahlak polisinin katlettiği Mahsa Jîna Amini'nin ölümünün ardından patlak veren hükümet karşıtı protestoların 'intikamını almak isteyenlerin' öğrencileri zehirlediğini söylüyor. İran Eğitim Bakanı Yusuf Nuri ise devam eden zehirlenme vakalarıyla ilgili 5 Mart’ta yaptığı açıklamada "Velilerin endişesini anlıyoruz ve özür diliyoruz. Konuyu ciddiyetle takip ediyoruz. Bir an önce konunun aydınlığa kavuşturulmasını bekliyoruz" ifadelerini kullanmıştı.