Haber Hattı ve Reklam İletişim : 0543 722 30 15

[email protected]

italyano

LGS Türkiye birincisi Van’dan…

06 Temmuz 2022
LGS Türkiye birincisi Van’dan…

05 Haziran 2022 tarihlerinde gerçekleştirilen Liselere Geçiş Sınavı’nda 90 soruya doğru cevap veren Van Yükseliş Özel Öğretim Kursu öğrencisi Safiye Elif Esen, Türkiye birincileri arasındaki yerini aldı.


Van Yükseliş Özel Öğretim Kursu öğrencisi Safiye Elif Esen, Liselere Geçiş Sınavı'nda (LGS) tüm soruları doğru cevaplayarak Türkiye birincisi oldu. Esen, Van Yükseliş Özel Öğretim Kursu’nda düzenlenen toplantıda basın mensuplarıyla bir araya gelerek mutluluğunu paylaştı. Yükseliş Eğitim Kurumları Kurucusu ve Müdürü Ali Nemli ise, kuruldukları günden bu yana öğrencilerinin çok önemli başarılar elde ettiğini söyledi. 

05 Haziran 2022 tarihlerinde gerçekleştirilen Liselere Geçiş Sınavı’nda 90 soruya doğru cevap veren Van Yükseliş Özel Öğretim Kursu öğrencisi Safiye Elif Esen, Türkiye birincileri arasındaki yerini aldı. Türkiye birincisi olduğu için mutlu olduğunu ifade eden Esen, başarısında emeği olan herkese teşekkür etti.

Van Yükseliş Özel Öğretim Kursu’nda düzenlenen toplantıda basın mensuplarıyla bir araya gelen Türkiye birincisi Safiye Elif Esen, önemli tavsiyelerde bulundu. Özellikle son sınıflarda okuyan öğrencilerin telefon ve diğer teknolojik ürünlerden uzak durması gerektiğini belirten Esen, öğrencilere bol bol kitap okuma tavsiyesinde bulundu.


ESEN: “SON İKİ AY ÇOK ÖNEMLİ BİR SÜREÇ”


Liselere Geçiş Sınavı'na iyi hazırlandığını belirten Esen, “On üç yaşındayım. Bu yıl Girne Koleji’nden mezun oldum. LGS’de Türkiye birincisi oldum. Beşinci sınıftan bu yana düzenli ders olarak çalışıyorum. Bu yıl daha çok özen gösterdim. Bazen daraldığım oldu. Daraldığım zamanlarımda ailemle, rehber hocalarımla konuşarak rahatlamaya başladım. Sürekli kitap okuyordum. Kitap okumak çok işe yarıyor. Herkese kitap okumayı tavsiye ederim. Türkiye birinciliğini hiç beklemiyordum. Birinci olunca çok şaşırdım. Bu süreçte akıllı telefon kullanmadım. Bu da başarılı olmama büyük etki etti. Çünkü telefonlar bağımlılık yapıyor. Öğrenci kardeşlerime bir tavsiyem var. Özellikle sekizinci sınıftayken akıllı telefon kullanmamalarını tavsiye ediyorum. Düzenli ders çalışsınlar. Sınav öncesi son iki ay çok önemli bir süreç. Yanlış yaptığınız sorulara bakmak çok önemli, çünkü zaten doğru yaptığınızı yine doğru yapabilirsiniz ama yanlış yaptığınızı öğrenemezseniz pek bir anlamı kalmaz. Bu süreçte matematik derslerine çok ağırlık veriyordum. Her gün en otuz paragraf, en az kırk soru çözüyordum. Fen’i gün aşırı çözüyordum. Sosyal, İnkılap, İngilizce ve Din Kültürü Derslerini ise haftada 3 kez çözüyordum. Bu süreçte 20-30 arası soru bankası bitirdim” dedi.


“TÜRKİYE'DE BİLİME PEK ÖNEM VERİLMİYOR”


Ankara Fen Lisesi’ne gitmek istediğini belirten Esen, “Üniversiteyi yurtdışında iyi bir üniversitede okumak istiyorum. Çünkü yurt dışında kapıların dünyaya daha açık olduğunu düşünüyorum. Türkiye'de bilime pek önem verilmiyor. Bilim, sanat yurt dışında daha önem arz ediyor. Bundan dolayı yurt dışında okumak istiyorum. Bu süreçte öğretmenler en önemlisi. Aile de eğer anlayışlıysa bu süreç çok rahat bir şekilde geçiyor ama baskıcı bir aile olursa çok zor olacağını düşünüyorum. İleride genetik mühendisi olmak istiyorum. Yurt dışında da daha çok Kanada, İsviçre, İsveç gibi ülkeleri tercih etmek istiyorum. Beni yetiştiren öğretmenlerimin her birine çok teşekkür ediyorum. Aileme de teşekkür ederim” diye konuştu.


ANNE ESEN: “BİR ANNE VE BABANIN KIZINI TANIMASI GEREKİYOR”


Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nda Biyolog olarak görev yapan Safiye Elif Esen’in annesi Firdevs Esen ise, “Ben kızıma da sorulduğunda diyorum ki doğrusu neyse onu söyleyelim. Aslında önemli olan şu; bir anne ve babanın kızını tanıması gerekiyor. Benim kızım gerçekten gece, gündüz çalıştı desem doğru söylememiş olurum. Ama planlı, programlı bir çocuktur. Bir ödev verildiyse ya da bir takibi varsa onu kesinlikle yapar. Ondan vazgeçmez. Çok düzenli kitap okur. Ben ondan kaç yaş büyüğüm ama okuduğu kitapları sıralasam belki benden daha fazla okumuştur diyebilirim. Sosyal medyaya çok ilgisi yok. Böyle güzel bir özelliği var. Benim bir de büyük kızım var. O da geçen yıl üniversiteye hazırlandı. İkisi de akıllı telefon kullanmak istemediler. Aslında şu andaki çocukların en büyük yaptığı hata belki de budur. Veliler olarak biz de yanlış yapıyoruz. Yani bir bağımlılık sürecindeyiz şu anda. Tabii ki aile de önemli ama bunda çocuğun kendisi de karar vermesi gerekiyor. Bu süreçte önemli olan gerçekten hem ailenin, hem rehberlik öğretmenlerinin, dershaneye gidiyorsa, dershanenin, okulunun çocuğu tanıması gerekiyor.  Her çocuk aynı şekilde yönlendirilemiyor. Yani bazılarına hadi bu kadar çalış, o çocukta işe yarıyor ama bazılarında ters tepki yapıyor. Yani çocuklarımız için herhalde önemli olan kitap okumaları, sorumluluklarını bilmeleri ve kendileri için bir şeyler istemeleri” ifadelerini kullandı.


“VAN BİZİM İÇİN ÇOK KIYMETLİ”


Tayininden dolayı Van’dan ayrılacağı için çok üzgün olduğunu belirten Esen, “Van'dan isteseydim dört, beş sene önce tayin olup gidebilirdim. Ama Van denildiği zaman bile ben çok duygulanıyorum. Gerçekten böyle ağlayarak gideceğim büyük bir ihtimalle. Van'ın bana kattığı çok şey oldu. Belki eğitim sıralamasında geri planda görünüyor ama benim hem büyük kızımın eğitiminde, hem küçük kızımın eğitiminde, gerek Yükseliş Dershanesi’nin gerek gittiği okulların çok katkısı var. Bu imkânları başka ilde olsaydım sağlayamazdım. Van bizim için çok kıymetli. LGS sınavı sonrası kitapçılar yayınlandığında, okul bakmadan önce 2 tane sorudan emin olamadık ama diğerlerinin ful olduğunu gördük. Daha sonra okulla yaptığımız görüşme sonrası Safiye’nin bütün sorunları doğru yaptığını öğrendik. Çok şükür beklediğimiz ve istediğimiz oldu. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Rabbim bu duyguyu bütün anne ve babalara nasip etsin” dedi.


BABA ESEN: “VAN’DAKİ DOSTLUKLARIMIZI BIRAKIP GİTMEK BİZİ ÇOK ÜZECEK”


Başarılı öğrencinin babası Zafer Sinan Esen ise, “Sadece doğaya bakıldığı zaman Van Gölü, Muradiye Şelalesi, Akdamar Adası, Gürpınar’ı ve diğer tarihi yerleri çok güzel. Buradan giderken bunları çok arayacağız. Hafta sonları Mollakasım’a gidip ayrı bir huzur buluyorduk. Van’daki dostluklarımızı bırakıp gitmek bizi çok üzecek” diye konuştu.


NEMLİ: “YÜKSELİŞ EĞİTİM KURUMLARI, SEVGİ, EMEK VE DİSİPLİN ÜZERİNE YOLA ÇIKTI”


Yükseliş Eğitim Kurumları Kurucusu ve aynı zamanda Müdürü Ali Nemli ise, “Yükseliş Eğitim Kurumları 2018 yılında Van'da alanında uzman beş arkadaşın bir araya gelerek oluşturduğu bir eğitim kurumudur. Yükseliş Eğitim Kurumları, sevgi, emek ve disiplin üzerine yola çıktı. 2018-2019 eğitim öğretim yılında Yükseliş Özel Öğretim Kursu olarak yani daha önceki adıyla Yükseliş Dershanesi olarak eğitim öğretimine başladı. 2019-2020 eğitim öğretim yılında da İpek Yolu'nda Yükseliş Fen ve Anadolu Lisesi'ni bünyesine katarak devam etti. 2021 yılında da Yükseliş LGS'yle de eğitim öğretim ailesine, eğitim öğretim camiasına yeni bir alanda daha devam etmeye devam etti. Kurulduğu 2018-2019 yılında 52 öğrencisini tıp fakültesine gönderen bir kurumdan bahsediyoruz. İkinci yıl pandeminin ilk yılıydı. Pandeminin ilk yılında 49 öğrencisini, 2021 yılında da 64 öğrencisini tıp fakültesine gönderen bir kurumdan bahsediyoruz. Kurulduğundan bugüne kadar Van'da eğitim standartlarını belirleyen kurum haline geldi. Bu sene LGS   ilk yılında da Türkiye birincisini çıkarmanın gururunu da yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.


“İYİ BİR KURUM OLMAK İSTİYORSANIZ, ÖĞRETMEN KADRONUZ ÇOK GÜÇLÜ OLMAK ZORUNDA”


Halkın, vatandaşın ve öğrencilerin isteklerini iyi bildiklerini belirten Nemli, “Bir öğrencinin, bir velinin bir kurumu tercih ederken kriterleri ne olabilir? Bu minvalde iyi bir çalışmamız var. Sokağın nabzını da, açıkçası okulların nabzını da, vatandaşın nabzını da iyi tuttuğumuzu, analiz ettiğimizi biliyoruz. Bu işte en önemli faktör öğretmen kadrosudur. Yani iyi bir kurum olmak istiyorsanız, öğretmen kadronuz çok güçlü olmak zorunda. Biz 2018 yılında da kadromuzu kurarken ki her yıl eksiklerini tamamlayarak, daha da güçlenerek bir sonraki yıla geçiş yaptık. Van'ın ve bölgenin en iyi öğretmen kadrosunu bir araya getirerek başladık. Öğretmen kadrosunun çok iyi olmasını hedefledik ve bunu da oluşturduk. Sadece iyi öğretmen kadrosu yetmiyor tabii. Bunun organizasyonu da, bunun yönetilmesi de çok önemli. İyi öğrencilerin tespit edilip bulunması ve seviye olarak düşük öğrencilerin eksiklerinin iyi belirlenip, iyi bir rehberlikle eksiklerini tamamlayıp, devam edilmesi gerektiğini de iyi biliyoruz. Eğitimin özellikle öğretimin, yani dershane mantığında bunların olduğunu biliyoruz. Ama biz felsefemizden bahsettik. Sevgi, eğitim ve disiplin. Eğitim ve disiplin bizim olmazsa olmazımız ama sevgimizi de katarak açıkçası bir aile ortamında gençlerimizle, öğrencilerimizle sevgi ve saygı çerçevesi içerisinde bu işi bugüne kadar getirdik” dedi.



“KADROMUZU ÇOK NİTELİKLİ ÖĞRETMENLERDEN SEÇTİK”


Yükseliş Eğitim Kurumları olarak kuruldukları günden bu yana kaliteyi önemsediklerini belirten Nemli, “Öğretmen kadrosu, iyi yayınlar, disiplinli bir ortam, rekabet ortamı ve rehberlik. Bu beş faktörü en iyi şekilde bir araya getirdiğimiz için bugün Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde bir numarayız. LGS’de ilk yılımızda Türkiye birincisi çıkarmamızın temelinde de bu var. LGS’de az sayıda öğrenci alıyoruz. Başladığımızda da öğretmen kadromuzu çok nitelikli öğretmenlerden seçmiştik. Ama kadromuzu seçerken de onların organizasyon yapısını, bir arada tutma, disiplinli hareket etme ve velilerimizle de koordineli çalışarak bu işin üstesinden geldiğimizi düşünüyoruz” diye konuştu.



“İSTİKRARIN VE DÜZENİN OLMADIĞI BİR YERDE BAŞARI OLMUYOR”


Safiye gibi çok kıymetli ve değerli öğrencilerinin olduğunu vurgulayan Nemli, “Safiye Elif Esen sonuç olarak birinci olan bir öğrencimiz. Ama Safiye gibi bizim kıymetli, aynı değerde emek veren öğrencilerimiz de var. Safiye sonuç odaklı birinci oldu. Bu Safiye’nin hazırlıklı olması, o anki krizi iyi yönetmesiyle alakalıdır. Safiye kadar emek veren öğrenciler de oldu. Süreç istikrarlı, iletişim boyutunun güçlü olduğu, disiplinli bir çalışma sonucu ile gerçekleştiğini düşünüyorum. Bizde bu minvalde hareket ettik. İstikrarın ve düzenin olmadığı bir yerde zaten başarı olmuyor. İstikrar ve düzenin kendiliğinden getirdiği bir disiplin anlayışı başarı getiriyor. Bir gün 500 soru çözüp ertesi gün yatan bir öğrenci modelini istemiyoruz. Hatta bir gün bin soru çözüp, 3 gün soru çözmeyen öğrenci istemeyiz. Rehber öğretmenlerimiz, LGS’deki mentör dediğimiz öğretmen sistemimizin çalışma temelinde de istikrarlı, günlük, haftalık ödev takibi, öğrencilerin ne yaptığını her gün takip eden, kontrol eden bir sistemimiz var. Bu minvalde her öğrencimizin günlük gelişimleri takip edilerek bu başarı elde ediliyor. Safiye’nin başarısı sadece Yükseliş Özel Öğretim Kursu’nun başarısı değil. Burada 1. Sınıftan itibaren emek veren öğretmenin de, gittiği okulun, ismi zikredilmeyen nice gizli kahramanlar var. Ama en önemli kahramanlarımızdan bir tanesi Safiye’dir. Safiye bu işi birincilikle göğüsledi. Ama arka planda annesi, babası, ablası, komşuları var. Bizim burada ona katkımızı var ve biz bunun gururunu yaşıyoruz. Ama bu emek sadece bizim değil” ifadelerini kullandı.


“YAPTIĞIMIZ İŞTEN HAZ ALIYORUZ, SEVEREK YAPIYORUZ”


15 yıldır eğitim öğretim kurumlarında yöneticilik yaptığını ifade eden Nemli, “Açıkçası ilk başladığım günden bugüne kadar ve bundan sonra da ben hep öğrenci sıfatıyla yaklaştım. Evet, öğrencilerim oldu ama hep onlardan, hep velilerinden, hep dışarıdan bu işi iyi yapanlardan bir şeyler öğrenmeye çalıştım. Evet, ben onlardan öğreniyorum, öğrendiklerimi de onlara aktarıyorum. Onlar bizlerden zeki gençler. Yani ben onların yaşındayken kesinlikle onlar kadar iyi netler yapmıyordum. Ama onları hedefine ulaştıran sadece zekilikleri, zekâları değil, bizim ya da öğretmenlerin tecrübesiyle birleşince anca hedeflere uğraşabilirler. Siz bir işe ne olursa olsun, yani bugün bir yemek de yapsanız eğer sevginizi katmazsanız kesinlikle haz alamazsınız. Biz yaptığımız işten haz alıyoruz, severek yapıyoruz.


 Ekibimiz de bu minvalde yaklaşıyor. Öğrencilerimizle bir aile ortamı oluşmasının temelinde de siz samimi olmadığınızda, samimiyetle yaklaşmadığınızda, yeni nesil dediğimiz, kavramı benimsemediğinizde, saygı duymadığınızda açıkçası onlardan karşılık bekleme, söylediklerinizi yapmalarını beklemeyin.  Z kuşağı dediğimiz neslimizin temelinde bu var. Ama biz faydacı davranıyoruz. Öğrenciyi merkeze alarak hareket ediyoruz ve öğrencinin ihtiyaçları neyse o minvalde hareket ediyoruz. Bu samimiyet aileye de geçiyor, aileden de zaten öğrenciye geçiyor. Yani bir boyutuyla aile, öğrenciden de bağımsız burayı kendi evi gibi görüyor. Yükseliş’te bu böyle oluyor açıkçası. Yükseliş Özel Öğretim Kursu Van’da kurulduğu günden bu yana en iyisini hedeflemiş bulunmakta ve bu minvalde hareket etmektedir. Yarına da bu minvalde, prensiplerinden hiçbir şekilde taviz vermeden devam edecektir. Safiye kızımızı, ailesini ve başarısında emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Türkiye’de ve Van’da derece yapan diğer öğrencileri de tebrik ediyorum” diye konuştu.

Daha sonra Yükseliş Eğitim Kurumları Kurucusu ve aynı zamanda Müdürü Ali Nemli, Türkiye birincisi Safiye Elif Esen’e ödül takdim etti.

Kaynak:Tubittum haber ajansı

Haber Galeri
Yorum Ekle

kod


© Tüm Hakları Saklıdır.