Öğle saatlerinde Van Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği Başkanı İsa Berge’yi ve oda başkanlarını ziyaret eden DEVA Partisi heyeti, ilimiz esnafının güncel sorunlarını dinleyerek çözüm önerilerini bildirdi. Akabinde basın mensupları ile iftar programında bir araya gelen parti yetkilileri basın mensuplarına açıklama yaptı.
Açılış konuşmasını yapan DEVA Partisi Van İl Başkanı Erdinç Peker, kötü düzenin insani ve yaşanabilir bir hale gelmesi için mücadele edeceklerini ifade etti. Peker konuşmasında;
‘Ülkemizin içerisinde olduğu durum malumunuzdur. Ülke çok uzun zamandan beri hak, hukuk ve adalet sorunu yaşıyor. Bu sorunlar temel insan haklarıyla birebir ilintilidir. Yine bu durum ekonominin bozulmasına, refahın sağlanamamasına ve her anlamda istikrarın ortadan kalkmasına sebep oluyor. İktidar demokrasiye adeta set çekmiş durumda. Bu vaziyet karşısında birçok vatandaş nefes alabileceği, kendini ifade edebileceği ve soluklanacağı bir alan bulamıyor. DEVA Partisi olarak tüm bu yaşanan duruma itirazımız olduğunu yüksek sesle ve çekinmeden belirtmek isterim. Bu kadar zengin insan kaynağı olan bir ülke bunu hak etmiyor. Bu kötü düzenin insani ve yaşanabilir bir düzene evrilmesi için mücadele edeceğiz.’ Dedi.
Van için yeni bir süreç başlıyor
DEVA Partisi ile birlikte ülkemiz ve özelde Van için yeni bir sürecin başladığını belirten İl Başkanı; ‘Türkiye’nin ve bölgenin gözbebeği olan bir şehre içinde bulunduğu durum yakışmıyor. Bunu söylerken uluslararası, ulusal ve bölgesel verileri göz önüne alarak ve bu havayı teneffüs ederek söylüyorum. Dünyaca ünlü iş ve ekonomi dergisi FORBES, ‘Yaşamak ve çalışmak için en iyi şehirler’ listesinde bu kadim şehri 72. Sırada gösteriyor. Bölgenin diğer illeri olan Elazığ 19, Malatya 28 ve Erzurum 39. Sırada bulunuyor. Böylesi bir veri ortadayken şehri yöneten siyasilerin ve bürokratların yüreği sızlamıyor mu? Biz bölgenin derin bir yoksullukla mücadele ettiğini, işsizliğin ve göçün olduğunu çok iyi biliyoruz. Yaşadığımız şehrin kronik ve spesifik sorunlarına hakimiz. Genel başkanımız Sayın Ali Babacan’ın ve parti kademelerimizin geçmişi, tecrübeleri ortadadır. Bundan dolayı ülkenin bu krizleri atlatmasını sağlayacak olan yegane parti DEVA’dır.
Bu süreçten sonra partimizi Van’da çok farklı bir noktaya getirmek için gece gündüz çalışacağız. Partimize her bölgeden, özellikle Doğu ve Güneydoğu’dan ciddi bir teveccüh var. Diyarbakır, Şanlıurfa ve Batman’daki tabloyu görmenizi istiyorum. Ben inanıyorum ki Van teşkilatı da bu yarışın içerisinde yerini alacak ve ipi göğüsleyecektir.’ Diye konuştu.
‘DEVA’nın damlaları coşkulu bir ırmağa dönüşecek’
DEVA Partisi GMYK üyesi İkram Dinçer ise; ‘DEVA Partisi olarak her ay 100 kişilik bir kadro ile, kurucular kurulumuz ile sahaya çıkarız. Genel merkezimiz bizi bu ay Van, Bitlis ve Hakkari’ye yönlendirdi. Diğer illerimizde gençlerimizle, kadın arkadaşlarımızla çeşitli organizasyonlar yaptık. Hem bölgemizde hem ülkemizde çok iyi bir durumdayız. DEVA’nın damlaları doldukça bu damlalar coşkulu bir ırmağa dönüşecek ve ülkeyi bu hale getirenlerden milletimizle beraber hesap soracağız. Yaptığımız saha çalışmaları çerçevesinde gittiğimiz yerlerde şunu görüyoruz; herkes, her meslek örgütü gidişattan son derece rahatsız durumda fakat bu ülkeyi yönetenler maalesef kör ve sağır bir şekilde bunları duymamazlıktan geliyor. Her alanda kime dokunursanız bir dokunur, bin ah işitirsiniz. Bununla beraber bazı yerlerde de oylarımızla ilgili çeşitli söylentiler oluyor. Malumunuz olduğu üzere bu ülkede iletişim araçlarının yüzde 95’i Türkiye’yi yöneten kadroları elindedir ve onların güdümündedir. Sahada gördüklerimiz ve kamuoyu araştırması yapan kurumların değerlendirmelerini yan yana getirdiğimizde aynen TÜİK’in rakamları ile bağımsız kurumların arasındaki gibi dünya kadar fark var. Ben kırk senelik bir siyasetçi olarak şunu açık yüreklilikle burada ifade ediyorum; DEVA Partisi’nin baraj sorunu yoktur, ülkede korku iklimi vardır, sindirme politikası vardır. Biz milletimizle, bu ülkenin sevdalıları ile beraber iktidar olacağız, gasp edilen hakları iade edeceğiz ve 2023 seçimlerinden mutlu bir şekilde ayrılacağız.’ İfadelerini kullandı.
‘DEVA, siyaseti yeniden dizayn etmek üzere kuruldu’
DEVA Partisi Genel Başkan Baş Danışmanı Kerem Altun;
‘Biz sorunları yerinde görmeye ve tespit etmeye çalışıyoruz. Bunun temel sebeplerinden birisi de Türkiye’de ne yazık ki basın özgürlüğünün olmamasıdır. Tek taraflı çalışan birçok basın kurumu demokraside olması gereken farklı renkleri taşıması gerekirken bir ambargo ile meşgul. Partimizden bahsedecek olursak da DEVA Partisi bir ihtiyaçtan doğdu. 100’ü tabela partisi ve 20’si de görünür, tanınır toplamda 120’ye yakın siyasi partinin olduğu bir ortamda neden yeni bir partiye ihtiyaç duyulsun? İhtiyaç varsa nasıl bir siyasi parti olsun? Bir siyasi partinin farkındalığı yoksa ve kendisine has bir hikayesi yoksa, ülke meselelerine farklı bir bakış açısı ile bakmıyor, umut siyaseti yapamıyorsa o zaman kısır bir döngü içerisinde sürekli büyüyen siyasi partileri görmüş oluruz. DEVA Partisi Türkiye’de bir iddia ile kuruldu. İktidar saiki ve sebebi ile kuruldu. Özgürlükçü demokrat bir ana akım partisi olarak kendisini tarif etti. Partimiz siyaseti yeniden dizayn etmek üzere kurulan siyasi bir harekettir. Yeni bir konsept, heyecan ve umut vermek üzere kurulan bir harekettir.
‘Millet iradesi gasp edilmiş ise eşitlikçi politikalardan bahsedilemez’
Altun konuşmasının devamında şunları kaydetti;
‘Eğer bir ilde millet iradesi gasp edilmiş ise sizin orada eşitlikçi politikalardan bahsetme şansınız yoktur. Bu ülkede eşit vatandaş, eşit yurttaş kavramı anayasal vatandaşlık çerçevesinde anlam bulursa o ülkede eşitlik vardır. Bugün temel hak ve hürriyetler konusunda geldiğimiz nokta itibarı ile baskıların ve yaratılan korku iklimi ile insanların kendisini ifade etmeye nasıl çekindiğini, adeta korkular ülkesi olduğumuzu hep beraber yaşıyoruz.
Belki de en çok zarar görenler başta şu an muhatabımız olan basın mensuplarıdır. Bununla beraber düşüncesinden ötürü bugün hapishanede çürüyenler, hasta olmasına rağmen hapishaneden salıverilmeyenlerin olduğu bir durum içerisinde özgürlükçü ve eşitlikçi bir demokrasiden söz edebilir misiniz? Partimizin ve tüm eylemlerimizin başında etnik, siyasi, dini ve mezhepsel farklılıkları gözetmeyen herkesi anayasal eşitlik çerçevesinde eşit yurttaş olarak, ve her türlü kolaylığı sağlamak görevi de demokratik hukuk devletinin gereklerine inanılıyorsa siyasi iktidarların işidir. Kıymetli dostlar, bir ülkede işler kötüye gidiyorsa mutlaka ‘Balık baştan kokmuş’ demektir.
Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi gibi ucube bir sistemin yönetme kabiliyetini kaybetmiş olmasından dolayı Türkiye bugün derin sancılar yaşıyor. Adam kayırmadan tutun, ehliyet ve liyakatin yok olduğunu, istişare mekanizmasının tamamıyla ortadan kaldırıldığı, nepotizm hastalığının diz boyu olduğunu, devlet memuriyetinin parayla alınıp satıldığını, hukukun yerlerde süründüğünü, eğitimin yapboz tahtasına dönüştüğünü, devlet hazinesinin tam takır olduğunu, sürüyü kurtlar yerine çobanların yediğini maalesef görüyor, şahit oluyoruz.
Böylesi darmadağın olmuş, devletin bütün sac ayaklarının şu an arızalı olduğu bir yapıda sizin kalkıp yaldızlı laflarla uydurulmuş gerçeklikler ile ülkeyi idare etmeye kalkma durumunuzun artık çok inandırıcı olmadığını görüyoruz. Değerli basın mensupları; bugün yönetme kabiliyetini kaybetmiş yönetimin halk nazarında güveni tükenmiştir. Her siyasi hareketin cumhuriyet tarihinde bir ömrü vardır. Mevcut siyasi iktidar da ömrünü tamamlamıştır. Ülkenin bir değişime ihtiyacı vardır. Kurumlarıyla, kurullarıyla zihni bir değişime ihtiyacı vardır.’ Diye konuştu.
İftardan sonra Kazım Karabekir Caddesi esnafını ziyaret eden heyet, çeşitli temaslarda bulunmak üzere Hakkari’ye gitti.