
Anahtar
Parti Van İl Başkanı Osman Tanrıtanır, SEGE 2017 ve SEGE 2025 verilerini
değerlendirerek Marmara-Ege-Akdeniz hattının sosyo-ekonomik üstünlüğünü
koruduğunu, Doğu ve Güneydoğu illerinin ise düşük kademelerde yer almaya devam
ettiğini belirtti. Tanrıtanır, Van’ın TRB2 bölgesinde en kırılgan illerden biri
olduğunu ifade ederek, yapısal sorunlara yönelik kapsamlı bölgesel kalkınma
politikalarına ihtiyaç olduğunu söyledi.
“Merkez Büyüyor, Çevre Geride Kalıyor” Değerlendirmesi
Anahtar
Parti Van İl Başkanı Osman Tanrıtanır, Türkiye’nin sosyo-ekonomik
gelişmişlik düzeyini ortaya koyan SEGE 2017 ve SEGE 2025
sonuçlarına ilişkin yazılı bir değerlendirme yaptı.
Tanrıtanır,
verilerin incelendiğinde Marmara-Ege-Akdeniz hattının sosyo-ekonomik olarak
öne çıkmaya devam ettiğini, buna karşın Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki
birçok ilin hâlâ düşük kademelerde yer aldığını ifade etti.
Pandemi
süreci ve 6 Şubat depremlerinin bölgesel kalkınma yapısını olumsuz etkilediğini
belirten Tanrıtanır, özellikle sanayi politikalarındaki sorunlar ve göç
hareketleri nedeniyle batı şehirlerinde nüfusun yoğunlaştığını, bunun da
başta Marmara Bölgesi olmak üzere fiziki kapasite üzerinde baskı oluşturduğunu
söyledi.
“Sanayi Anadolu’da Yeniden Konumlandırılmalı”
Tanrıtanır,
açıklamasında sanayi ve üretim yapısına ilişkin şu değerlendirmelere yer verdi:
Türkiye’de üretim,
yatırım ve istihdamın belirli bölgelerde yoğunlaştığını, diğer bölgelerde
ise kaynakların yeterince değerlendirilemediğini dile getiren Tanrıtanır, bunun
gelir farklarını artırdığını ve kalkınmanın sürdürülebilirliğini
zorlaştırdığını belirtti.
Sanayinin Anadolu’da
yeniden konumlandırılması gerektiğini vurgulayan Tanrıtanır, liman
bağlantılı, yeşil ve dijital dönüşümü destekleyen, iş gücü ve sosyal yaşam
altyapısıyla bütünleşmiş yeni bir üretim ekosisteminin önemine dikkat
çekti.
“Van Geri Değil, İhmal Edilmiş Bir Şehir”
İlin
durumuna ayrı bir parantez açan Tanrıtanır, Van’ın SEGE 2025’te TRB2
bölgesinin en kırılgan yapısında yer aldığını belirterek şu ifadeleri
kullandı:
Eğitim,
istihdam, mali kapasite ve erişilebilirlik göstergelerinde Van’ın alt sıralarda
yer aldığını söyleyen Tanrıtanır, genç nüfus oranının yüksek olmasına rağmen
işsizlik oranlarının da yüksek seviyede seyrettiğini ifade etti.
Yatırım
çekme kapasitesinin zayıf olduğunu belirten Tanrıtanır, SEGE verilerinin Van’ın
sorunlarının dönemsel değil yapısal olduğunu gösterdiğini, bugüne kadar
uygulanan bölgesel destek politikalarının istenen etkiyi oluşturmadığını
savundu. Tanrıtanır, Van’ın “geri kalmış değil, ihmal edilmiş bir şehir
olduğunu” dile getirdi.
OSB’ler, Tarıma Dayalı Bölgeler ve Turizm Koridorları
Tanrıtanır, çözüm
önerileri kapsamında yatırımların ekonomik potansiyelin yanı sıra sosyal
faydayı da gözetmesi gerektiğini belirterek, Organize Sanayi Bölgeleri
(OSB), tarıma dayalı ihtisas bölgeleri, turizm koridorları, mesleki eğitim
programları, kadın ve genç istihdamı, dijital erişim ve ulaşım ağları gibi
alanlara öncelik verilmesi gerektiğini söyledi.
Bu
adımların, bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılmasında temel rol
oynayacağını ifade eden Tanrıtanır, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve sağlık,
eğitim, kültür yatırımlarının bölgeye daha güçlü şekilde yönlendirilmesinin
önemine dikkat çekti.
“Bölgesel Eşitsizlik Kader Değil”
Açıklamasını,
tüm iller için ortak bir çağrıyla sonlandıran Tanrıtanır, her bölgenin kendi
kimliği ve üretim yapısıyla katma değer yaratabilecek güçte olduğunu
vurguladı.
Tanrıtanır, bölgesel
eşitsizliklerin değiştirilebilir olduğunu, Türkiye’nin tüm illerinin güçlü bir
geleceği hak ettiğini belirterek, veriye dayalı ve kapsayıcı kalkınma
politikalarının önemine işaret etti.